Bu blog gibi ya da blogun kapsadığı gibi hepimizin hobi olarak ilgilendiğimiz şeyler var. Ancak öte yandan gerçek hayatımızla da ilgilenmemiz gerek. Şu an benim amaçladığım gibi düşünceleri paylaşmak için bir blog, site, forum vb. açmış olabilirsiniz ama her birinizin günlük hayatta ilgilenmesi gereken bir sürü şey vardır.
Eh hepsiyle ilgilenmek zor... Heleki sanal ortamda da insanlar hobinizi görev olma konumuna getirdiyse... "Neden bugün şunu yapmadın?" "Yaptın neden haber vermedin?" ya da biraz daha içeriğimize çevirecek olursak "Neden bu cosplayi yaptın ki?" "Olmamış hiç güzel olmamış"...
O zaman insan "Vakit çok mu vardı da yapmadım..." ya da "Param vardı da ben mi her malzemeyi almadım" diyesi geliyor. Çünkü hobi olsa da bazı şeyler zaman, para ve emek gerektirir bunu görevlerden ayıran şey ise zevk ve eğlencedir.
Başka bir örnek vereyim her üniversite öğrencisi gibi ben de not tutardım ve öğrenciler arasında tabir edildiği gibi her "inek" öğrenci gibi çok iyi not tutardım. Daha şehre gelir gelmez sıfırdan iyi not toplayıp satmak isteyen bir kırtasiye bana iş teklifinde bulundu. Ben de kabul ettim. Para değil ama tüm kitap defter vb. masrafım karşılığında notlarımı satacaktım. Başladım işe...her şey iyi güzel ama bir süre sonra arkadaşlarım "Ne zmaan yeni notu bıracaksın?" "Hadi artık bilmem ne dersinin notunu bırak." diye başıma üşüşmeye başladırlar. Halbuki ben de onlar gibiydim üstelik notları düzenli vermeliydim. 2 yılın sonunda hem arkadaşlarımın baskısı hem de derslerin kendisinin değerinin notlardan kazancımın üstüne çıkması sonucunda not satmayı bıraktım. Kafam rahatladı...
Ancak şöyle bir sorun var yani şimdi her hobimiz birileri bize böyle davrandığın da bırakmalı mıyız? E bu duygularımızı anlattığımızda da karşı taraf genellikle tavır alabiliyor... Sanırım bir çıkış noktası yok işin bu yönünü yorumlaırnıza bırakıyorum.
Yine de iki taraf için de şu önerileri sunmadan edemeyeceğim:
-Hoş görülü olun. Neden yapmadın? demek yerine Bir şey mi oldu? deyin.
-Kullandığınız kelimelere kurduğunuz cümlelere dikkat edin. Heleki sadece yazıyla anlaştığımız böyle ortamlarda. Karşıdaki sizi sadece o kelimelerden gördüğü kadarıyla anlayacaktır. Çünkü ne sesiniz ne de mimikleriniz vardır.
-Öte tarafdan okuyan kişi de hemen kötü düşünmemeli. Evet bak hava yapıyor ya da kızmış mı o şimdi, demek yerine olumlu yaklaşın ya da sorun kızdın mı diye.
Sizin de önerilerinizi ve yorumlarınızı beklerim.
Eh hepsiyle ilgilenmek zor... Heleki sanal ortamda da insanlar hobinizi görev olma konumuna getirdiyse... "Neden bugün şunu yapmadın?" "Yaptın neden haber vermedin?" ya da biraz daha içeriğimize çevirecek olursak "Neden bu cosplayi yaptın ki?" "Olmamış hiç güzel olmamış"...
O zaman insan "Vakit çok mu vardı da yapmadım..." ya da "Param vardı da ben mi her malzemeyi almadım" diyesi geliyor. Çünkü hobi olsa da bazı şeyler zaman, para ve emek gerektirir bunu görevlerden ayıran şey ise zevk ve eğlencedir.
Başka bir örnek vereyim her üniversite öğrencisi gibi ben de not tutardım ve öğrenciler arasında tabir edildiği gibi her "inek" öğrenci gibi çok iyi not tutardım. Daha şehre gelir gelmez sıfırdan iyi not toplayıp satmak isteyen bir kırtasiye bana iş teklifinde bulundu. Ben de kabul ettim. Para değil ama tüm kitap defter vb. masrafım karşılığında notlarımı satacaktım. Başladım işe...her şey iyi güzel ama bir süre sonra arkadaşlarım "Ne zmaan yeni notu bıracaksın?" "Hadi artık bilmem ne dersinin notunu bırak." diye başıma üşüşmeye başladırlar. Halbuki ben de onlar gibiydim üstelik notları düzenli vermeliydim. 2 yılın sonunda hem arkadaşlarımın baskısı hem de derslerin kendisinin değerinin notlardan kazancımın üstüne çıkması sonucunda not satmayı bıraktım. Kafam rahatladı...
Ancak şöyle bir sorun var yani şimdi her hobimiz birileri bize böyle davrandığın da bırakmalı mıyız? E bu duygularımızı anlattığımızda da karşı taraf genellikle tavır alabiliyor... Sanırım bir çıkış noktası yok işin bu yönünü yorumlaırnıza bırakıyorum.
Yine de iki taraf için de şu önerileri sunmadan edemeyeceğim:
-Hoş görülü olun. Neden yapmadın? demek yerine Bir şey mi oldu? deyin.
-Kullandığınız kelimelere kurduğunuz cümlelere dikkat edin. Heleki sadece yazıyla anlaştığımız böyle ortamlarda. Karşıdaki sizi sadece o kelimelerden gördüğü kadarıyla anlayacaktır. Çünkü ne sesiniz ne de mimikleriniz vardır.
-Öte tarafdan okuyan kişi de hemen kötü düşünmemeli. Evet bak hava yapıyor ya da kızmış mı o şimdi, demek yerine olumlu yaklaşın ya da sorun kızdın mı diye.
Sizin de önerilerinizi ve yorumlarınızı beklerim.